27 Nisan 2017 Perşembe

SIKILAN ÇOCUKLAR VE ÇARESİZ HİSSEDEN EBEVEYNLER

Günümüzde sıkça karşılaştığımız durumlardan biri de çocukların sıkılması ve ebeveynlerin çözüme yönelik sürekli arayış içerisinde olmasıdır. Burada iki soru akla gelmektedir; neden çocuklar bu kadar çok sıkılıyor ve ebeveynin bu konudaki rolü nedir? Çocuklar merak ve keşif duygularıyla bitmek bilmeyen bir enerji potansiyeliyle dünyaya gelmelerine rağmen neler oluyor da bu enerjilerini kullanamıyorlar? Değişen hayat tarzının ve ebeveyn tutumunun etkisi burada oldukça fazladır Erken çocukluk dönemi kişiliğin büyük kısmının şekillendiği bir dönemdir. Çocukların gerçeklik algısı, yerine ve duruma göre hareket etme, problem çözme becerilerini sağlayan ego gelişimi yine bu dönemde oluşmaktadır. Dürtü kontrolü ve erteleme kapasitesi de ego ile ilişkilidir.0-6 yaş arasında ebeveynin beklenti ve davranışları egonun şekillenmesinde son derece önemlidir. Bu yaş döneminde ebeveynlerin çocuğu hayata hazırlarken kazandırması gereken becerilerin başında gerçeklik ilkesi ve buna uyum gösterebilme kabiliyeti gelmektedir

Ego Gelişiminde Ebeveynin Rolü

Anne babalık rollerine bakıldığında en sık görülen iki durum ebeveynlerin mükemmel olma çabası ve çocuklarına yeterince vakit ayıramadıklarını düşünüp suçluluk duygusu yaşamalarıdır. Bu duygularla hareket eden ebeveynler çocukların gelişimleri açısından son derece önemli olan bekleme kapasitelerini güçlendirmek yerine bir an önce isteklerini karşılamaya çalışmaktadırlar. Bunun sonucunda ise beklemeye tahammülü olmayan, hazzı erteleyemeyen, sınırsız çocuklar yetişmektedir. Çocukları hayata hazırlarken mutlaka erken yaşlarda kural ve sınırlarımız olmalıdır. Bu onların kişilik ve ego gelişimini desteklerken özdenetimi yüksek çocuklar olmalarını sağlar. Ebeveynler çocukların doğal gelişimini desteklemek yerine onlar adına birçok başarması gereken sorumluluğu fark etmeden kendileri üstlenebilmektedir. Oysa erken yaşlardan itibaren kişisel bakim görevlerini ve başarabilecekleri sorumlulukları çocuklara vermek onları daha güçlü yapacaktır. Düzenli bir hayatları olması, çocuklara her an eğlence seçenekleri dışında yapması gereken işler ve sorumluluklar olduğu mesajını verecektir. Bu yüzden okul öncesi dönemde hayatlarını düzene koymak için tüm yapılan etkinlik ve sorumluluklara saat sınırlandırması getirmek son derece önemlidir. Günümüzde yapılan araştırmalardan çıkan ortak sonuç beyin gelişiminde kritik olan ilk yıllarda çocukların mümkün olduğunca sınırlı teknolojiye maruz kalmalarıdır. Çoğu zaman oyun arkadaşı yerine geçen bu teknolojik aletler dürtüselliği arttırabilmektedir. Ailelere düşen görevlerden biri de çocukların farkındalığını arttırmaktır. Onlara rehber olmak ve keyifli vakit geçirebilecekleri alanlar sunmaktır. Çocukların araştırma ve merak duygularını geliştirecek ailece yapılan müze ya da doğa gezileri seçenekler arasında olabilir. Erken yaşlarda çocuklara verilecek deneyimleme fırsatı onların keşif duygularını arttıracak ve yeni deyimler peşinde koşup keyif almalarını sağlayacaktır. Bunun için aileler çocuğa oyun kurması, yönetmesi ve hayal gücünü kullanması için alan yaratmalıdır. Ailelerin çocuklarının sıkılmasına karşı seçenek sunmak yerine biraz zaman tanıyıp çocuğun duruma karşı öneri geliştirmesini beklemeleri hem yaratıcılıklarını geliştirecek hem de çocuğun durumla baş etme kapasitelerini arttıracaktır.

Gülşah Öztürk Erten
Uzman Klinik Psikolog & Pedagog

EBEVEYNLERE REHBER OLACAK KİTAP ÖNERİLERİ

İki kişi olan ailelerine bir bebeğin katılma haberiyle birlikte çiftlerde, ebeveyn olmanın heyecanıve merakı başlar. Ebeveynlik sürecinde çiftlerin nelerle karşılaşacakları ve nasıl tepki vermeleri gerektiği ile ilgili kafaları karışmaktadır. Büyüyen çocukla birlikte kafalarındaki soru işaretleri değişerek artmaktadır. Anne babalara etkili ebeveyn olma yolunda rehber olabilecek bazı kitap tavsiyeleri şunlardır;



  • Bebeğinizin İlk Yılında Sizi Neler Bekler? ArleneEisenberg, Heidi E. Murkoff, Sandee E. Hathaway
Ebeveynliğin ilk on iki ayında bilmek isteyeceklerinize yanıt olarak hazırlanmış bir kitap. Anne babaların bebeğin ilk aylarındaki gelişimini takip edebilecekleri ve karşılaşabilecekleri sorunları ele alan bilgilerle dolu.
  • Etkili Anne-Baba Eğitimi. Dr Thomas Gordon
Ebeveynlerin etkin dinleme becerisi ile çocuklarını nasıl dinleyeceklerini, çocuklarının kabul edilemeyecek davranışlarla nasıl baş edeceklerini ve çatışma çözme yöntemlerinin anlatıldığı faydalı bir eser.
  • Gerçekten Beni Duyuyor musun? Leyla Navaro
Alışılmış çocuk gelişim kitaplarından farklı okurla konuşan, dertleşen, tekrar okunan bir kaynak olarak tarif edilen kitap doğru iletişim kurmak üzerine yazılmıştır.
  • A’dan Z’ye Pozitif Çocuklar Yetiştirme.  Prof. Dr. Alan E. Kazdin
Huysuzluk, kardeş kavgaları, okula geç kalma, ev ödevi sorunları gibi sorunlar için uygulanabilecek metodları ve pozitif çocuklar yetiştirmenin mümkün olduğunu anlatan bir kitap.
  • Bütün Beyinli Çocuk. Daniel J. Siegel, TinaPayneBryson
Ebeveynlerin hayatını zora sokan çocuk davranışlarının ardında onların gelişen beyinlerinin sorumlu olduğunu, onlara yardımcı olduğunuz takdirde kaosun azalacağını söyleyen ve tavsiyelerin olduğu bir kitap.
  • Doğal Ebeveynlik. Dr William Sears, Martha Sears
Doğal ebeveynliğin nasıl olduğu, anne bebek arasında güvenli bağlanmanın nasıl kurulacağı, bebeğe nasıl yaklaşılması gerektiğiyle ilgili bilgilerin olduğu faydalı bir eser.
  • Çocuğunuza Kulak Verin. Aletha J. Solter
Değerli bir çok bilginin olduğu kitapta 2 ile 8 yaş arasındaki dönemi anlatıp, ceza yerine kullanılabilecek yöntemlerden bahsediyor.
  • Çocuğunuza Sınır Koyma. Robert J. Mackenzie
Çocukların güvende hissedebilmeleri için sınırlara ihtiyaçları vardır. MacKenzie'nin rehberliğinde ebeveynler çocukların nasıl kuralları ve sorun çözme becerilerini öğreneceğini keşfedebilirler.
  • Anne Baba ve Çocuk Arasında. Dr. Heim G. Ginott
Tüm dünyada ebeveyn çocuk iletişimini güçlendirmek için yazılmış en iyi kitaplar arasında yer alan bir eser.Tehditlere, rüşvetlere, alaylara ve cezalandırmalara başvurmadan çocukların nasıl eğitileceğini ve çocukların duygularını anlamayı öğretiyor.
  • Sınırlarını Aşan Çocuklar. AnatBaniel
Otizm, Asperger Sendromu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi özel gereksinimi olan çocuğa karşı ebeveynlerin neler yapabileceklerini, onları nasıl doğru yönlendirebileceklerini anlatan bir kitap.

Bu Yazı 16.03.2017 tarihinde Hurriyetaile.com sitesinde de yayınlanmıştır. 




Gülşah Öztürk Erten
Uzman Klinik Psikolog & Pedagog

BOŞANMA SÜRECİNDE AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN 10 KURAL

Boşanma iyi yönetilmesi ve aile fertlerinin yeni hayatlarına hazırlanması gereken bir süreçtir. Çocuklar için güvenli liman olarak gördükleri ailelerinin dağılmasına verdikleri tepki, yeni güvenli limanlarının oluşmasıyla birlikte azalacaktır. Bununla birlikte boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri çocuğun yaşına, kişiliğine, adaptasyon becerisine, problemlerle baş etme gücüne ve çevresinde sosyal destek sağlayabilecek kişilerin olmasına bağlı olarak da değişkenlik göstermektedir. Ayrıca bu dönemde ebeveynlerin kendi duygularını ne kadar kontrol edebildikleri ve sürece ne kadar hazır oldukları, çocukların sürece hazırlanması açısından son derece önemlidir. Çocukların boşanma sürecini sorunsuz atlatabilmeleri için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken belli başlı davranışlar vardır.

  1. Eşler boşanma kararı aldıklarında ertelemeden bu kararı çocuklara açıklamalıdır. Süreç uzadıkça çocuklar bu kararı başkalarından duyabilir ya da hayatlarındaki değişimi fark edebilirler. Bunun sonucunda ebeveyne duyulan güvenin yitirilmesi söz konusu olabilir.
  2. Boşanma sürecinin sonunda yaşanacak belirsizlik mümkün olduğunca kısa sürmelidir. Bilinmezlik çocuklar için korkutucu olacaktır. Çocukların bu süreç içinde en çok duymaya ihtiyaçları olan konular bundan sonra hayatlarında nasıl değişiklik olacağı, kiminle yaşayacağı, nerede kalacağı, hangi okula devam edeceği ve diğer ebeveynle ilişkisinin nasıl devam edeceğidir.
  3. Boşanma kararı verildiğinde özellikle okul öncesi dönemde olan çocuklar, bulundukları gelişim dönemi özelliği olarak bu duruma kendilerinin sebep olduğu gibi bir çıkarım yapabilirler.  Bu kararda çocuğun rolü olmadığı açık bir şekilde ifade edilmelidir.
  4. Boşanma sürecinde özellikle yaşları küçük olan çocukların durumu anlayamayacaklarını düşünen ebeveynler gerçek olmayan açıklamalarda bulunabilirler. Bütün yaş dönemindeki çocuklar değişimi hissederler ancak küçük yaşta ifade etme becerileri gelişmemiştir. Çocuğun yaş düzeyine uygun olarak her zaman durum kısa ve net bir şekilde açıklanmalıdır.
  5. Süreç içerisinde aileler çocuğun kendini ve duygularını ifade etmesi için cesaretlendirmelidir. Paylaşılmayan duygular çocuk için ağır bir yük olacaktır.
  6. Çocukların yoğun hissettiği duygulardan biri de kızgınlıktır. Bunun değişime verilen doğal bir tepki olduğu bilinmelidir. Çocuğun kendini güvende hissetmesi ve anlaşıldığını görmesi faydalı olacaktır.
  7. Boşanmanın eşler arasında olduğu ve çocuğun ebeveyne olan ihtiyacının devam ettiği unutulmamalıdır. Çocuğun diğer ebeveyn ile ilişkisinde eşlerin birbirini desteklemesi son derece önemlidir.
  8. Süreç içerisinde yaşanan tartışma ve fikir ayrılıklarında çocuğa hakemlik görevi verilmemelidir. Çocuk taraf olmak zorunda kalmamalı ve diğer ebeveyne karşı suçluluk hissetmemelidir.
  9. Bazı konular sadece eşler tarafından bilinmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır. Çocuğun hayatını doğrudan ilgilendirmeyen detaylar çocukla konuşulmamalıdır.
  10. Ebeveynler çocuklarına karşı suçluluk duygusu yaşayarak bunun sonucunda abartı hediye ya da vaatlerde bulunabilmektedirler. Ancak bu tür davranışlar çocuğu yeni hayatına hazırlamak yerine sorunun ertelenmesine sebep olacaktır.

 Bu Yazı 02.03.2017 tarihinde Hurriyetaile.com sitesinde de yayınlanmıştır. 



Gülşah Öztürk Erten
Uzman Klinik Psikolog & Pedagog