18 Aralık 2016 Pazar

ÇOCUKLARDA TAKINTI VE TEDAVİSİ

Takıntı istemeden akla gelen, kişide tedirginlik, sıkıntı, stres oluşturan, uzaklaştırılamayan düşüncelerdir. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olarak geçen hastalıkta bu takıntılı düşünce biçimine obsesyon yada obsesif düşünce denilir. Kompulsiyon ise bu düşünceyi uzaklaştırmak ya da bu düşüncenin oluşturduğu sıkıntıları azaltmak için yapılan törensel davranışı anlatır. Davranışın anlamsız olduğunu bilseler de kendilerine engel olamazlar. Genelde obsesif düşünce sonucu yapılan kompulsiyonlar orantısızdır. Çocuklarda sık görülen obsesyonlar kirlilik, hastalık bulaşacağı düşüncesi, kendisi ya da sevdiklerine kötü bir şey olacağı düşüncesi, birinin öleceği korkusu, yasak ve şiddet içeren düşünceler vb. Obsesyon olarak tanımlanan anlamsız düşünceler ile baş etmek için ortaya çıkan takıntıların en sık rastlanılanları ise el yıkama, sayma, nesneleri sıraya dizme, kontrol etme, düzenleme, tekrarlama, dokunma, biriktirme vb. davranışlardır.
Çocukluk dönemi takıntıları söz konusu olduğunda gelişim dönemi özelliklerini çok iyi bilmek gerekir. 6-7 yaşlarına kadar çocuklarda takıntıyı andıran, tekrara dayalı pek çok davranış gelişim dönemi özelliği olarak görülebilir. Bu dönemde çizgi film karakterlerine olan hayranlıkları nedeniyle hep aynı karakterin eşyasını kullanmak istemesi, her zaman aynı yerde uyumak istemesi, aynı masalı defalarca okunmasını isteyip her kelimesinin aynı olmasını beklemesi ya da ailenin yaptığı törensel davranışların her seferinde sırası bozulmadan tekrarlanmasını istemesine gelişim dönemi özelliği olarak bakılabilir. Çocuklar okul öncesi dönemde süreklilik ve sık tekrarlardan hoşlanırlar. Böylece dış dünyayı kontrolleri altına alır ve kendilerini güvende hissederler.
Anne Babalardan Beklenen Davranışlar
Ebeveynler tekrar eden bu davranışlara karşı nasıl tepki vereceğini çoğunlukla bilememektedir. Gelişimsel olarak görülen davranışlarda bunun bir süreç olduğunu kabullenmek gerekir. Çocuklarla inatlaşmak ve ceza vermek işe yaramamakta ve çocuğun ihtiyacının görülmemesine yol açmaktadır. Bununla birlikte çocuklar görülen davranışları pekiştirirler. Bu davranışların ebeveynden ilgi görme aracı olmaması gerekir. Bazı durumlarda ebeveynler çocuklarına model olduklarını unutabilir ve mükemmeliyetçi tutumlarının çocuklar tarafından takıntılı davranışlara sebep olacağını unutmamalıdır. Ailelerin çocukla ilgili beklentilerini de gözden geçirmesi ve kaygıyı arttıracak tutumlardan kaçınması önemlidir.
Çocuklar Ne Zaman Bir Pedagoga Götürülmelidir?
Çocuklarda sosyal olarak içe çekilme görüldüğünde, davranışlarındaki tekrarlardan istediği halde vazgeçemediğinde ve döngüsel olarak aynı hareketleri tekrar edemediğinde rahatlayamıyorsa ya da sürekli kendisine ve ailesine kötü bir şey olacağından dolayı kaygı duyuyorsa bir pedagog veya çocuk psikoloğundan yardım almak faydalı olacaktır.
Çocuklarda Takıntı Tedavisi Hangi Şekilde Olmaktadır?
Aile ile yapılacak ilk görüşmede gelişim öyküsü ayrıntılı bir şekilde alınmalıdır. Bazı hareketler gelişim özelliği olarak görülebilirken bazı hareketler gelişim özelliği dışında değerlendirilebilmektedir. Gelişim özelliği dışında görülen takıntılar bazen taklit, ilgi çekme, travmatik anı sonucu savunma olarak ortaya çıkabilirken bazen de ailede benzer davranışları sergileyen bireylerin olduğu görülebilir. Bu hastalığın oluş nedenlerinde biyolojik faktörler oldukça fazladır. Dolayısı ile gerekli durumlarda ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bununla birlikte bilişsel terapiler ve oyun terapisi oldukça destekleyicidir.

Gülşah Öztürk Erten
Uzman Klinik Psikolog & Pedagog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder