Türkiye’de sınav kaygısı üzerine
yapılan bir araştırmada üniversite sınavına girecek olan öğrencilerin kaygı
düzeyi, ameliyata girecek olan hastaların kaygı düzeyinden yüksek bulunmuştur. Her
yıl milyonlarca öğrencinin ilköğretimden üniversite bitene kadar hatta mezun
olduktan sonra işe alım sürecindeki mülakatlarda dâhil olmak üzere girdikleri
onlarca sınavın varlığını düşündüğümüzde sınav kaygısının toplumsal bir sorun
olduğu ortaya çıkmaktadır. Aslında hayatımız bir sınav…
Sınav kaygısının nasıl üstesinden
gelebileceğimizi anlatmadan önce kaygı kavramının ne olduğunu bilmemiz
gerekmektedir.
Genel anlamda kaygı, bedensel belirtilerin gerginlikle birlikte
görüldüğü, gelecekteki tehlike veya olumsuzlukları tedirginlikle beklemek
olarak tanımlanmaktadır. Kaygının işlevi olası bir tehdit ve tehlike durumunda
savunma sistemini harekete geçirebilmektir. Kaygı her insanın sahip olduğu bir
duygudur. Ancak aşırı yaşanması durumunda hayatı zorlaştırmaktadır.
Toplumsal bir sorun olduğunu
belirttiğimiz sınav kaygısı ise
kişinin akademik başarısızlığını genellemesinden dolayı ortaya çıkar. Sınav kaygısı
yaşayan bireylerde; sınav öncesi uyku ve beslenme düzeninin bozulduğu, sınav
sırasında öğrenilen bilgilerin kullanılamayacağına dair düşüncelere engel olunamadığı
ve sınav anında kontrol edemeyeceği durumların ortaya çıkacağına dair
inançlarının olduğu görülmüştür. Peki, sınav kaygısının üstesinden nasıl
gelebiliriz?
SINAV KAYGISINDA HIZLI ÇÖZÜM EMDR TERAPİSİ!!
EMDR, Dr. Francine Shapiro
tarafından 1987 yılında bulunan göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden
işleme adı verilen bir yöntemdir. Bu yönteme göre olumsuz duygu, düşünce,
davranış ve rahatsızlıkların arkasında işlenmemiş anılar yatar. Travmatik ya da
çok rahatsız edici olaylar yaşandığında bilgi sağlıklı olarak işlenemeyebilir.
Duygular, düşünceler, sesler, görüntüler ve beden tepkileri olayın yaşandığı
haliyle depolanır. Dolayısıyla olaydan sonra yaşanılan bazı durumlar bu
işlenmemiş anıyı tetiklerse, kişi anının tamamını ya da bir kısmını yaşıyor
gibi tepki verebilir.
Özellikle erken çocukluk dönemi
olmak üzere her yaşta yaşanan etkisi travmatik olan olaylar, küçük düşürülme,
ihmal edilme ve yaşanan başarısızlıklar da işlenmemiş anılar olarak ayrı ayrı
depolanarak birikebilir. Bunun sonucunda çocuk, ergen ve yetişkinlerde
psikosomatik rahatsızlıklar, kaygı bozuklukları, fobiler, depresyon, bağlanma
bozukluğu, yeme bozukluğu gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir.
EMDR uygulaması ve bilişsel
yaklaşımlarla kişiye yaşadığı duyguları anlamlandırması, bu duyguların daha az
rahatsızlık verir hale getirilmesi, olumlu düşünmesi, güçlüklere karşı sahip
olduğu potansiyelinin farkına varması hedeflenir.
Bu yönüyle EMDR özellikle sınav
kaygısında, yaşanmış olan olumsuz anıların beyinde işlenmesini sağlayarak
kişinin verdiği bedensel tepkilerin ve sınava dair olumsuz inançların hızlıca
yok olmasını sağlamaktadır.
Sınav kaygısı yaşayanların yaptığı
en büyük yanlış süreci ertelemek, kendiliğinden geçmesini beklemek ya da sınava
kısa bir süre kala yardım istemektir. Kaygıyı tetikleyen faktörlerin çokluğu
süreci uzatabilmektedir. Bunun için size kontrolünüzü kaybettiren sınav kaygısını
bir an önce yeniden yapılandırmalısınız. Sınav kaygısını yoğun yaşayan
kişilerin bir uzmandan yardım alması sonucu riske atmamak açısından önemlidir.
Gülşah Öztürk Erten
Uzman Klinik Psikolog &
Pedagog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder